Evet şu an Koh phangan adasında denizi yukarıdan gören evimin balkonundan yazıyorum bu yazıyı size. Adaya günler önce vardım. Adaya gelirken Bali’den Bangkok’a uçtum ve ordan gece otobüsü ile Koh Phangan’a geldim. Yapmış olduğum yolculuğu merak ediyorsanız Tayland’ta Otobüs Yolculuğu yazımı okuyabilirisiniz.
Adaya ilk geldiğim gün ev arama telaşına girmemek için 1 hafta konaklamak üzere Loyfa Natural Resort‘de kaldım. Otel çok keyifli ve heryere yürüyebileceğiniz mesafede. Ve bir çok yoga merkezine yakın. Ama tabi ben adada 1 ay kalmayı planladığım için aylık kiralayabileceğim bir eve taşındım. Adada yaklaşan full moon parti nedeni ile bu ara sezon sonu olmasına rağmen ev fiyatları biraz yüksek.
Evet full moon parti demişken. Koh Phangan adası yoga tutkunları ve parti tutkunları diye ikiye ayrılıyor. Eğer buraya gelme amacınız benim gibi spirütüel bir arayışsa adanın yoga tutkunları tarafına gitmeniz lazım 🙂 Feribottan indiğinizde sağa doğru gidersin parti bölümüne, sola doğru giderseniz bir çok spirütüel etkinliğin yapıldığı yoga tutukunları bölümüne varırsınız.
Adanın parti kısmı daha önce adını belki de çokça duyduğunuz “full moon” partileri ile meşhur. Dünyanın pek çok ülkesinden insanlar bu parti için adaya akın ediyor. Burada yaşayan insanlar parti zamanı para kazanıyor olsalar da alkol yüzünden kendinden geçmiş insanlardan sıkılmış durumdalar aslında. Bazen kiralık ev ilanlarında “not for full moon people” yani parti insanları için uygun ev değildir gibi ibarelere rastlarsınız.
Peki adanın o tarafında insanlar delicesine eğlenir, partilerde dans ederken siz yoga tutkunları ne yapıyorsunuz gibi bir soru da gelebilir aklınıza. Adanın bu tarafında da partiler oluyor elbet. Ama bir çok ilanda görebileceğiniz “conscious party” yani “bilinçli parti” cinsinden kutlamalar. Bunların bir çoğunda alkol yok ama içmek isteyene de kelepçe vurulmuyor tabi. İnsanlar dans etmek için ya da kendini ifade etmek için alkole ihtiyaç duymuyorlar sadece hepsi bu.
Yine adanın bu kısmında bir çok yoga okulu ve inziva merkezleri bulabilirsiniz. Benim adaya geliş amacım bir tantra eğitimine katılmaktı. Bu yüzden adanın bu konuda en çok sözü edilen okulu olan Agama Yoga Center’a geldim.
Agama Yoga Center : Agama tantra eğitimi veren okullar arasında en ünlenmiş olanlardan biri. İçerik olarak tüm programı bunun üzerine kurulu. Bali’deyken eğitim aldığım hoca sayesinde buraya gelmeye karar vermiştim. Gelmeden önce okul hakkında bir çok araştırma yaptım. Her konuştuğum insan farklı şeyler söylüyordu. Buraya gelip eğitim alanlar genel anlamda tavsiye etse de dışarıdan kulaktan
dolma bilgisi olanlar karşı çıkıyordu. Ben de gelip kendim deneyimlemek istedim.
Agama’da yoga hocalık eğitimleri seviye seviye ilerliyor. Bunun dışında ilgi alanlarınıza göre alabileceğiniz “Mistik dans, Shakti ruhu, tantra , terapi gibi bir çok alanda hocalık eğitimleri de var.
Yoga hocalık eğitimleri diğer 200 saatik eğitimlere nazaran daha uzun soluklu. Ama ilgilenenler için çok derin bilgiler içeriyor.
Ben Agama’da geçirdiğim zamandan gayet keyif alıyorum. Gerçekten vaat ettikleri gibi gizli kalmış, unutulmaya yüz tutmuş öğretileri günümüze nasıl uyarlayabileceğimizi kolay bir dille öğretiyorlar. Bu eğitimlerden sonra tantra alanında devam etmenize de gerek yok. Aslında öğrendiğiniz bilgiler en önce kendi hayatlarınızda kullanmak açısında çok değerli.
Ben sabahları kendi ashtanga yoga pratiğimi yapmak için başka bir yoga merkezine gidiyorum. Sonra da Agama’da başlayacak tantra eğitim için Agama’ya dönüyorum.
Peki tantra ile ilgilenmek istemiyorsunuz ama Koh Phangan’ı da duydunuz ve ziyaret etmek istiyorsunuz. Bu durumda gidebileceğiniz başka okullarda var elbet. Kendi ziyaret ettiklerimi öncelikle paylaşayım sizlerle.
Orion Healing Center : Okyanusun dibinde olan bu yoga merkezinde bir çok çeşit yoga dersleri var. Başlangıç, orta, ileri seviye, kendinize uygun bir ders seçip başlayabilirsiniz. Benim gibi bir ashtanga yoga tutkunuysanız sabah mysore derslerine de katılabilirsiniz. Orion aynı zamanda konaklama imkanı sunarken detox programı da uyguluyor bunun için önceden rezervasyon yapmak gerekli olabilir. Bu arada Orion’un diğerlerinden farklı kılan başka bir özelliği de restoranı. Sağlıklı bir çok alternatifi bulabileceğiniz deniz kenarında bir restoranı var. Mutlaka uğrayın derim.
The Yoga Retreat : İşte burası benim sabah mysore derslerini yaptığım evime biraz uzak olsa da her sabah motoruma atlayıp gittiğim bir ashtanga yoga merkezi. İçinde hatha yoga saatleri de var. Ama asıl eğitimleri ashtanga üzerine. Ben burada sabah pratiğimi yapıp Orion’a kahvaltıya gidiyorum. 🙂
Gaia Yoga Center : Bu merkezde yoga hocalık eğitiminden, dans derslerine, beden farkındalık atölyelerinden, deniz kenarı meditasyonlarına kadar bir çok farklı alanda çalışma yapabileceğini gibi yine farklı stillerde yoga derslerine katılabilirsiniz. Ben burada “Contact Improvisation” yani “Kontak Doğaçlama” dans eğitimi aldım. Çok öğreticiydi.
Samma Karuna Yoga Center : Samma Karunanın içeriği hemen hemen Gaia Yoga Center ile benzer. Yine bu merkezde de beden farklındalık çalışmaları ve çeşitli yoga stillerini bulabilirsiniz. Her ikisi de deniz kenarında. Burada da “ecstatic dance” yani türkçeye çevirirsek dansın kendinden geçmiş hali olarak çevirebileceğim dans gecelerine katılıyorum.
Ananda Resort : Daha çok bir resort gibi görünsede içinde yoga hocalık eğitimleri ve çeşitli yoga dersleri veriliyor. Ben sadece restoranında yemek yedim burada bir etkinliğe katılmadım. Ama siz denemek isterseniz bir şans verin 🙂
Pyramid Yoga Center : Pyramid yogayı bulmak gerçekten çok zor. İnternette pek bilgi vermemişler. Bir gün “kirtan” (müzik eşliğinde mantraların okunduğu bir çeşit ritüel ) gecesi düzenliyorlardı hem de bir taştan yapılmış mağara içinde. O yeri bulana kadar bir kaç tur attık etrafında. Ama en sonunda bulunca hayatımdaki en güzel kirtan gecesiydi dedim. Bu yoga merkezinde de çeşitli eğitimler alabilir ve konaklayabilirsiniz ayrıca. Ama mutlaka bir kirtan gecesine katılın derim.
Evet adanın bu tarafında buna benzer şeyler oluyor. Sabah 06.00’da kalkıp ashtanga yoga pratiğimi yaptıktan sonra sağlam bir kahvaltı yapıyorum. Benim için en önemli ve en sevdiğim öğün sabah kahvaltısı. Sonra tantra kadim bilgisinden yararlanmak için Agama Yoga’ya gidiyorum. Sabahtan öğlene kadar ders yapıp kısa bir yemek arası veriyoruz. Öğleden sonra tekrar ders. Akşam 5’e kadar böyle geçiyor günüm.
Akşama doğru güneşi batırmak için herkes plaja iniyor. Hep birlikte güneşin okyanusla buluşmasını izliyoruz. Bazen meditasyon, bazen güneşi kutlama dansları yapıyoruz.
Güneşle uyanıp güneşle yatıyorum bu aralar. Akşam yemeğini bir çok kez yapmıyorum. Ya ufak bir çorba içiyorum ya da hiç birşey yemiyorum. Çünkü ben genelde akşam yemeklerimi en geç 6’da yiyorum. O saati aştıktan sonra da pek bir şey yemem. Belki bitki çayı içerim. Geç saatte yersem yediğim herşey sabah pratiğinde beni rahatsız ediyor. Yogini olmak bunu gerektiriyor 🙂
Bu yazımda daha çok yoga okullarından bahsettim. Bir sonraki yazımda ise biraz adayı anlatırım size. Şimdilik benden bu kadar.
Koh Phangan’dan sevgiler