Ashtanga Yoga Mysore – Hindistan Yolculuğu

Evet!!!

“Pattabhi Jois Ashtanga Yoga Institute”de yoga pratiği yapmak için artık hazırım 🙂

5 saat süren İstanbul – Delhi yolculuğundan sonra aktarma için Delhi Havalimanı’na indik. Uçakta içlerinde Klasik Yoga Eğitmeni Mert Güler’in de bulunduğu bir çok yoga grubu vardı. Herkes Hindistan’ın farklı köşelerine gidiyor olsa da hepimiz için aktarma noktası Delhi olmuştu.

Uçağın içinde üst üste giyinmeme rağmen buz kesen kaslarım ancak Delhi’nin 35 derecelik sıcaklığı ile karşılaşınca kendine gelebildi. İndikten sonra hızlı hızlı pasaport kontrollerini geçtik. Uçakta tanıştığım bir kaç kişiyle bir birimize şans ve şifa dileyip vedalaştık. Ben onları Rishikesh’e, onlar da beni Mysore’a uğurladılar.

delhi-airport

Delhi Havalimanı’nda 4 saat kadar vaktim vardı. Havaalanını gezinirken “Surya Namaskar” yani “Güneşe Selam” yapan heykellerin olduğu bölgeye geldim. Yanıma yaşlı bir kadın yanaştı “sen de bunları yapabiliyor musun?” diye sordu. Ben de “evet yapıyorum. Aslında bunun için Hindistan’dayım” dedim. Kadın gülümseyerek “ben gençliğimde her sabah 100 tane güneşe selam yapardım. Şimdi sadece 10 tane yapabiliyorum” dedi. Önünde saygı ile eğilerek uzaklaştım 🙂

Delhi Havalimanı’nda yogayı hatırlatacak bir çok heykel ve yazı var. Ben de onlara bakarak ve biraz masaj koltuklarında oturup kitap okuyarak 4 saati doldurdum.

Air India ortak uçuşlu 3 saat süren bol baharat kokulu Delhi – Bangalore aktarmasından sonra yerel saat ile 12.30’da Bangalore’a vardım (Bangalore. Bazı yerlerde Bangaluru diye yazılışını görürsünüz. İkisi de aynı havalimanı).

Bangalore’a gelmeden önce anlaştığım güvenilir olan bir taksi ile Mysore’a doğru yola çıktım. Bu kısım önemli. Eğer tek başına bir kadın olarak Hindistan’a geliyorsanız önünüze gelen ilk taksiye binmemek yerinde bir karar olur.

Normalde 2,5 saat sürmesi beklenen Bangalore – Mysore yolculuğu ana yolda yaşanan bir kaza sebebiyle 5,5 saat sürünce Mysore’a gelmek için Amerika ile aynı yol süresini kat ettiğimi farkettim. Çok yoğun bir trafik vardı. Yola ilk çıktığımızda yemek isteyip istemediğimi soran taksi şöförüne yolun 2,5 saat süreceğini düşünerek “hayır” dediğim için çok pişman oldum. Kornalar, cama yapışan çocuklar eşliğinde aç, yorgun, dağılmış bir halde Mysore’a vardım.

mysore-ashtangaÇok şirin bir ev ve şirin bir ev sahibesi beni kapıda bekliyordu. Zaten taksi şöförünü de o göndermişti bana. Odaya eşyaları atar atmaz Canan ile buluşup yemeğe gittik. O gün ne konuşuldu, ne yendi, ne yapıldı hiç bir fikrim yok. Yemek yedikten sonra birilerini ziyarete gittik son günleriymiş. Ama ben orada ne yaptık hatırlamıyorum 🙂

Gece yatağıma uzandığımda tavanda gördüğüm kertenkele bile duygularımı harekete geçirmeyi başaramadı. Bana hoşgeldin der gibi bakıyordu. “Hoşgeldin Saadet. Sen tüm bu olanları bir kenara bırak ve uykuya dal. Yarın uyandığında yepyeni bir güne ve Hindistan’ın sımsıkı sarmalayan enerjisine uyanacaksın. Merak etme”. Bu telkinle ve o minicik kertenkele ile bakışarak uykuya dalmış oldum.

Sabah Mysore’un meşhur kahvaltıcılarından biri olan “Kushi”ye giderek güzel bir kahvaltı yaptım ve ardından biraz etrafı dolaştım. Nasıl bir yerde olduğumu fark ettikten sonra ilk gün duyduğum karışık duygular yerini heyecana bırakmıştı bile.

Öğleden sonra kayıtlar başlar başlamaz “Pattabhi Jois Ashtanga Yoga Institute” giderek kaydımı yaptırdım. 

Kayıttan sonra tam kapıdan çıkarken doğa bereketi ile bana karşılık verdi. Hiç yağmur havası görünmüyorken bardaktan boşanırcasına bir yağmur başladı. Bize de şala girişinde beklemek düştü.

Yarın ilk led dersimi yapacağım. Bunun için çok heyecanlıyım. Bakalım Mysore ve pratikler nasıl geçecek.

mysore3

Mysore’da Sevgiler,

Saadet